Kuran Bilimsel Bir Kitap Değil, Dinî ve Ahlaki Bir Metindir
Kuran ve bilim arasındaki ilişki üzerine yapılan bazı yorumlar, Kuran’ı bilimsel verilerle uyumlu gösterme çabasıyla şekillenmektedir. Ancak bu çabaların çoğu, hem dilbilimsel hem de bilimsel açıdan ciddi çelişkiler içermektedir. Bu yazıda Kuran’ın bilimle açıkça çeliştiği örnekler üzerinden bu sorunu ele alıyoruz.
1. Demirin Gökyüzünden İndirilmesi İddiası (Hadid 25)
Kuran’da demirin “indirildiği” ifadesi geçmektedir. Bazı yorumcular bu ifadeyi, demirin Dünya dışından geldiği bilimsel gerçekliğiyle bağdaştırmaya çalışmaktadır. Ancak bu kelimenin Arapça’daki bağlamı incelendiğinde “nimet olarak verilme” anlamı taşıdığı görülür.
Bilimsel olarak ise demirin, tıpkı diğer ağır elementler gibi yıldızlarda oluştuğu ve Dünya’nın oluşumuyla birlikte zaten gezegenin yapısında bulunduğu bilinmektedir. Demirin gökten indirilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bu bağlamda Kuran’daki ifade, bilimsel verilerle çelişmektedir.
2. Evrenin Genişlemesi ve Kuran (Zariyat 47)
Bu ayette geçen “genişleticiyiz” ifadesi, modern kozmolojiyle ilişkilendirilmeye çalışılmaktadır. Oysa klasik Arapçada bu ifade, zenginlik, güç ve kudret anlamında kullanılan bir deyimdir. Ayetin bağlamı, evrenin fiziksel genişlemesiyle hiçbir şekilde uyuşmamaktadır.
Bilimsel olarak evrenin genişlemesi teleskopik gözlemlerle 20. yüzyılda ortaya konmuştur. Kuran’ın bu ayeti ise ancak bu bulgular bilindikten sonra bilimle ilişkilendirilmiştir. Bu durum, Kuran’ın bilimi önceden bildiğini değil, bilimsel gerçekliklere sonradan uydurulmaya çalışıldığını gösterir.
3. Denizlerin Karışmaması (Rahman 19-20, Furkan 53)
Kuran’da iki denizin birbirine karışmadığına dair ayetler geçmektedir. Bazı iddialar, bu ayetlerin okyanus akıntılarındaki tuzluluk farklarını anlattığını ileri sürer. Ancak bilimsel olarak denizler arasında yoğun karışımlar, akıntılar ve difüzyonlar mevcuttur.
Yani dünyada birbirine temas eden ve fiziksel olarak karışmayan iki deniz yoktur. Bu nedenle Kuran’daki bu ifadeler, bilimsel gerçekliğe ters düşmektedir. Bu durum da Kuran ve bilim arasında ciddi bir uyumsuzluk oluşturur.
4. Yedi Gök ve Atmosfer (Mülk 3, Bakara 29)
Kuran’da “yedi gök” ifadesi sıkça geçmektedir. Bu ifadeyi atmosferin yedi katmanı olarak yorumlayanlar vardır. Ancak bilimsel olarak atmosferin kaç katmana ayrılacağı, kullanılan kriterlere göre değişir; sabit bir “yedi katman” sistemi yoktur.
Dahası, “en yakın göğü kandillerle donattık” gibi ifadelerle yıldızlardan bahsedilmesi, bu göğün atmosfer değil, çok daha uzak bir uzay yapısı olduğunu gösterir. Bu da “yedi gök = atmosfer katmanları” yorumunun bilimsel olarak geçersizliğini ortaya koyar.
5. Big Bang ve Kuran (Enam 101)
Kuran’da “gökleri ve yeri yoktan yarattık” ifadesi geçer. Bu ifade, Big Bang teorisiyle ilişkilendirilmek istenmektedir. Ancak Big Bang, evrenin yoktan değil, çok yoğun bir enerji durumundan genişleyerek oluştuğunu savunur. Bilimsel açıdan “yoktan yaratılış” düşüncesi geçersizdir.
Dolayısıyla Kuran’daki bu ifadeler, Big Bang’in bilimsel çerçevesiyle bağdaşmaz. Üstelik “yoktan yaratılış” fikri Kuran’dan önce de birçok inançta mevcuttu ve Kuran’a özgü bir bilgi değildir.
6. Petrolün Kuran’da Geçtiği İddiası (A’la 1-5)
Bazı yorumlarda bu ayetlerde petrolün geçtiği öne sürülür. Ancak bu, bilimsel ve tarihsel olarak dayanaksız bir iddiadır. Çünkü petrol, Kuran’ın yazımından bin yıl önce bile biliniyor, tarif ediliyor ve kullanılıyordu. Dolayısıyla Kuran’da geçtiği varsayılan bu bilgi herhangi bir bilimsel “mucize” içermez.
Kuran’dan Yüzyıllar Öncesine Ait Petrol Kullanımı Örnekleri:
Mezopotamya (M.Ö. 6000–4000)
Hit bölgesinde bitüm; yapı malzemesi ve su yalıtımı amacıyla kullanıldı. Babil’de gemi yalıtımında asfalt (doğal zift) uygulandı.
Antik Mısır
Mumyalama işlemlerinde bitümlü maddeler vücutların korunması için tercih edildi.
Herodotos (M.Ö. 5. yüzyıl)
Mezopotamya’daki petrol kaynaklarından ve asfaltın Babil surlarındaki kullanımından bahsetmiştir.
Antik Çin (M.Ö. 347)
Çinliler bambudan yapılan sondajlarla petrol kuyuları açmış; çıkan petrolü ısıtma ve aydınlatmada kullanmışlardır.
Roma ve Yunan Kültürü
Romalılar, zift ve petrol benzeri maddeleri savaş araçlarında ve fenerlerde kullanmış; Yunan tarihçileri bunları detaylı şekilde belgeleyerek tanımlamıştır.
Song Hanedanı (11. yüzyıl)
Çin’de yangın bombası (Meng Huo You) üretimi için damıtılmış petrol kullanılmıştır.
İslam Coğrafyası (8.–9. yüzyıl)
Bağdat sokaklarının asfaltla kaplandığı, kimyager El-Razi’nin petrol distilasyonu yaparak kerosen (gazyağı) gibi türevler elde ettiği bilinmektedir
Kuran, amacı itibarıyla bir bilim kitabı değildir ve bilimsel gerçekliklerle bire bir örtüşmesi beklenemez. Ancak Kuran’ın bilimle uyumlu olduğu iddiası hem dilsel anlam çarpıtmalarına hem de bilimsel cehalete dayanmaktadır.
Bilimsel yöntem, deney ve gözlem temellidir. Kuran’daki birçok ayet ise mecaz, sembol veya dönemsel bilgi üzerinden şekillenmiştir. Bu nedenle Kuran’ı bilimle uyumlu göstermeye çalışmak yerine, onu kendi bağlamında anlamaya çalışmak daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.