Gerçekte Ne Kadar Bağlantılı? Son yıllarda Türkiye’de ve dünya genelinde yaşanan, “Satanizm kurbanı” olduğu iddia edilen cinayetler, toplumsal korkuları beslerken, Satanizmin gerçek doğasını anlamaktan uzak yaklaşımlar üretmektedir. Bu olaylar, toplumun cehaletle şekillenen algısını daha da keskinleştirmiştir. Ancak Satanizmin özüne bakıldığında, şiddetle ve kurban verme ritüelleriyle bağlantılı olmadığı açıkça görülür, Satanizm bilinenin ötesinde bir Şeytan’a ibadeti esas alır. Bu bilinen “şeytan” semavi inançlarda anlatılan yaratılmış olan bir varlık, kötülüğün özü ve temsilcisi, her kötü şeyin sorumlusu olan varlık ve insanları yoldan çıkartan cehennem bekçisidir. Satanizm başından itibaren semavi dinlerde anlatılan “şeytana” ibadet etmek değildir. Hiçbir satanist birey bu dinlerde anlatılan yaratılmış ve isyan etmiş “şeytana” inanmamaktadır. Bunu bilmeyen insanlar sapkın düşüncelerle hareket eden bireylerin yaptıkları kabul edilemez eylemleri şeytanla ilişkilendirmektedirler, fakat bu çok büyük bir yanlıştır ve semavi anlamda inanışa sahip olan satanist bireyleri zan altında bırakmaktadır.
Kurban Vermek Değil, Kendini Anlamak.
Satanizm inancında ibadet olarak kurban verilmesi doğru bulunmamaktadır, ne bir insan ne de bir hayvana zarar vermek ibadet olarak yapılmamaktadır. Beslenmek için hayvanları kullanmamız ise sadece insanın faydasınadır, tanrı dediğimiz varlık kandan veya onun için kesilen bir canlıdan kendisine ibadet çıkarmamalıdır. Bunun örneğini ise Ayetler Kitabı’nda şu şekilde görmekteyiz;
“Benim ihtiyacım yok kurbanlarınıza, ama onun faydası sizedir. Et olarak da, ruh olarak da. Ben, çöle gömülecek olan milyonlarca kurbanı kesmenizi emreden ve de buna ihtiyaç duyan, Sahte Tanrı değilim! Kan sarhoşluğu içinde ve tatmin edilmemiş şehvevi zevklerin tatmini ile öldürülür o kurbanlar ve cennet umulur bunun için. Ne kadar riyakârca!” (Ayetler Kitabı II.-56.)
Satanizm bilinenin aksine kötülük, isyan etmek, kan dökmek ve benzeri kötü hatta bazen psikolojik rahatsızlık noktasına varan eylemlerin aksine insana kişisel gelişim üzerine bir yol çizmeyi öğütlemektedir. Toplum bu inancı araştırmak yerine ezberden bilgileri veya medyadan duyduğu şeyleri gerçek kabul ettiği için gerçekte ne olduğunu hiç Satanizm’e ait kaynaklardan okumamaktadır. Bu konuya ait örneği yine Ayetler Kitabı’ndan inceleyelim;
“Benim, sizler için resmini çizdiğim ibadet, kolaydır. Sizin bana tapmanıza da ihtiyacım yoktur ve yüceltmenize. Kötü tanrı gibi bana devamlı, riyakârca ve menfaat için yağcılık yapılması kıvanç vermez bana. Yapacağınız her şey, kendinizi yüceltmeniz içindir aslında. Kurbanınıza da gerek yok benim açımdan ve istemem de bunu, özel durumlar gerektirmedikçe. En büyük kurbanınız bana, kendi teninizin zevkini yaşamanızdır, kendiniz için.” (Ayetler Kitabı V.-34.)
Bu anlayış, başkalarına zarar vermekten ziyade, bireyin kendisiyle yaptığı savaşı kutsar. Şiddet eylemleri ya da kurban verme ritüelleri, bu felsefeye tamamen aykırıdır. Burada bahsedilen özel durumları ise komplo teorisyenleri gibi yorumlamaya gerek yoktur, kitabı okuduğunuz zaman yemek için kestiğiniz hayvanı kurban olarak adamak isterseniz bunu yapabilirsiniz örneğini göreceksinizdir bu da istisnai durumları açıklamaktadır. Belirtmek gerekir ki bu adama isteği de bireysel bir tercihtir dini bir emir değildir.
Satanizm Üzerine Yanlış Algılar
Medyanın “şeytani ritüeller” olarak adlandırdığı cinayetler, genellikle ruhsal ya da psikolojik sorunlar yaşayan bireylerin eylemlerine dayanmaktadır. Örneğin, geçmişte “şeytan ayinleri” olarak damgalanan pek çok vaka, gerçek anlamda Satanizm ile ilişkilendirilmemiştir. Toplumun ezberden yaşaması, yeterince bilgi edinmeden fikir sahibi olması, önüne sunulan her bilgiyi kabul etmesi ve araştırmadan uzak yaşıyor olması bu yanlış algıların yayılmasına büyük katkı sağlamaktadır. Bunun yanı sıra satanist bireylerin gerçekleri açıklamaya yönelik hareket etmelerindeki toplumsal baskı çekingenliği de gerçekler yerine uydurma bilgilerin yayılmasına katkı sağlamıştır. Toplumun bilgi edinmedeki eksikliğine bir örnek olarak ise İsa Kitabı’nda şu ayeti referans alabiliriz.
“Yeniden öğrenmelisiniz okumayı da her bilgiyi. İnsanlar çoğu zaman bakarlar ama görmezler. Bunu bilirsiniz. Bakmak ayrıdır ve ayrıdır görmek. Seyretmek tamamen ayrıdır. Aynı şekilde okumaktan okumaya da farklılık vardır. Okurken kötü tanrı’nın bir kutsal metnini, sadece okur ve geçersiniz. Dinler ama duymazsınız. Zihninizdeki ince zardan içeriye geçemez gerçek bilgi. Her metnin satırları aslında iki anlamlıdır ve değişik işaretler taşır her metin.” (İsa Kitabı I.-29.)
Satanist bireyler olarak, bu yanlış eylemleri kınıyor ve adımızın bu tür suçlarla ilişkilendirilmesine karşı çıkıyoruz. Hiçbir canlının bir inanç uğruna kurban verilmesini ya da canlılara zarar verilmesini desteklemiyor ve bu eylemlerde bulunan herkesi kınıyoruz. Özellikle Türkiye’de ve diğer ülkelerde yaşanan “satanizm kurbanı” adı altındaki cinayetlere karşı, bu tür olaylarla hiçbir bağımız olmadığını açıkça ifade ediyoruz. Bu tür eylemler, Satanizm felsefesine ve öğretilerine tamamen aykırıdır. Her türlü şiddeti, suçu ve masum canlara yönelik saldırıları kınıyoruz. Biz Satanistler olarak, yaşanan bu yanlış eylemleri ve bunları gerçekleştirenleri lanetliyoruz. Her can kutsaldır ve yaşamın değerine saygı göstermek mecburidir hiçbir nedenden dolayı hiçbir canlıya zarar verilmemelidir. Yaşanan tüm olaylardan bağımsız olmamıza rağmen adımıza atılan yanlış bilgiden doğan bu algıyı bile sadece güzel bir şekilde kendimizin doğrularını ve yaşayışını açıklayarak düzeltmeyi planlıyoruz. Herkesin bilgi edinmede daha seçici olmasını diliyoruz, esen kalın.